Cumartesi, Şubat 27

bagLamadan, bagLanmadan..

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.


Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o'nu sevdiğinden...
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.


İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya ya da pembeye
Ya da cennete ait olacaksın.


Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...


Can YüceL



Bir damLa..

saklama yüzünü yarım kalan hüznünü
yavaş yavaş dağılır bulutlar karanlıklar
yine duvarlar örünür tenine
yeni umutlar süzülür yüreğine

bir damla gün ışığı yüzüne yasak
gözyaşı umut hep sana tuzak
elin kolun bağlı aşk sana yasak
her yeni sabah gecene tutsak
hep sana uzak..
hüznüne tutsak..

after aLL; I'm..



















Karanlıktan hala korkuyorum..
Hayret, koca kız oldum.. 90'larda cocuktum; 90'lar eskide kaldı..
2 sene öncesinden, bahsetmiyorum artık, ortaokul yıllarımı anlatırken..
Kışın, catılarda beyazları gördügümde sevinmiyorum artık.. Cünkü, okullar bana tatil degil..
Daha kolay unutur oldum, daha az, sevimli ve belki..
Dostluklar, kuramıyorum artık.. yada, dostlarım icin aglayamıyorum..

Dua ederken bile, utanıyorum.. (Herkez icin, hayırlısını diliyorum Rabbimden..) Kendim icin, dileklerimi ne zaman bitirdim ben hic bilmiyorum.. Aklım sürekli, uzaklarda bir yerde belli ki.. Koşturan insanlar görüyorum hergün, ısırgan egolar gibiler..

Benim kalbim hala, minicik..
Bu kızı, kor ateşlerde büyütüyorum bir daha..
Bile bile, ladeslerimin sonu gelmiyor hala..
Yaptıklarıma şaşıp, yap(a)madıklarım icin, heyecanlanmıyorum artık..
Hayatla, santranc oynayan ben; zar atıyorum şimdi..
Yek, yek.. Hep yek..

Anlamadıgım şeyleri, dinliyorum.. Kabulleniyorum..
Bimedigim şeyleri, yapıyorum.. Ögreniyorum..
Kalabalıktan ayrı gördügüm, bedenimi o kalabalıkta boguyorum.. Boguluyorum, aldıgım nefes yetmiyor, yetiştiremiyorum..
Derin bir 'oh..' cekemiyorum.. Telaşlı, telaşlı kabalıkta koşturuyorum..
Hülya'yla bir cift laf etmeyeli ne kadar oldu acaba? Aynada, gördügüm kız, yaşlanıyor artık..
Hissediyorum.. Biliyorum..
İcimi kana kana akıtamıyorum..
Doya doya aglamak istiyorum, burnum aksın; gözlerim kıpkırmızı olsun istiyorum..
3cmlik, 'hülya'Lar var icimde.. Cok cektim, o lanet cenebazlardan.. Konuşmuyorlar artık benimLe.. Ne olursunuz, kızlar.. bir cift kelam edin benimLe.. ne oLursunuz..


KaLbime, agır geLiyor 'benLigim..' agır geLiyor işte..
Kabulleniyorum.. Sessiz kalıyorum.. Duymuyorum kendimi..











.. ve, after aLL I'm.. this..