Pazartesi, Eylül 20

Son*dan* Bahar..


Sonbaharı en güzel şehir bana göre Londra'dır..
Green park'ın ordan yürümeye başlayıp, elinde kahve ile eve kadar gidebilirdim..
Onun yerine ofisteyim, ac gözlülük etmeyelim yeni döndüm daha..
Sabah gözlerimi actıgımda düşündüm, keşke orda olsa mıydım diye?!
Olsa mıydım?
Dogrudur, bir gecede karar verdim master yapmamaya..
Ertesi gün bütün gemileri yaktım..
Neyi neye tercih ettim bunu anlamam 8-9 ayıma degdi..

Sonbaharı en güzel şehirlerden biridir, İstanbul..
Bir anda sogmaz..
Yavaş yavaş.. Ilık ılık düşer, metrenin derecesi..
Park yok gerci ama türk kahvesi var.. o da olur..
Babam var..
Annecikte var..

Aklımda var 1-2 şey cıkamıyorum icinden; sonbahar hikaye.. yazmam lazım diye aldım elime sazı..

*Mesafe mi? Ara mı?
*Aşk mı? Sevgi mi?
*Sen mi O mu? yoksa, sadece biz mi?
*Evlenmesek cidden olmuyor mu?
*Pişmanlık mı? Deneyim mi?
*Adam mı? Erkek mi?
*Kadın mı? Kadıncık mı?

Kafamı davul gibi etmek icin ne kadar gücüm varsa ugraşıyorum vesselam..
Bir dur Hülya.. Bir sakin ol!
Yaşa gitsin, neyin telaşı bu?!!
Diyorum da neye yarıyor..
Benim aglamam lazım.. Salye sümük tepine tepine zırlamam lazım da.. Kacırdım o treni.. Kactı gitti benden..
Umarım, tekrar aglayabilirim.. Birgün bile olsa..