Perşembe, Ekim 14

payLaşabiLmek..


Geldi, gelicek hadi nerde kaldı dedik sonunda kış, yagmuruyla birlikte geldi; geldi gelmesine de ben ne ara virüs buldum da hasta oLdum anlamadım ki?!
Gözlerim acıyor..
Bogazım acıyor..
İlgi de lazım gele.. Baya bir lazım hatta..
Gidip, kumaşlara mı sarılsam ne yapsam?! :D
O dereceye nihayet geldim..
Arada temiz hava almak icin kahve ile, ofisin icinde bulunan toplantı odalarına kacmak 5 dk bile olsa orda öylece kalmak iyi aslında, baya iyi hatta..
Yanlız, bu yandaki inşaat..
Bir sürü, ses artı İbrahim Tatlıses olma yolunda kararlı usta abimler..
Bir selamlaşmıyoruz ayrı..
İnşaatın catı katı ofisin toplantı odasına bakıyor, yagmur yagıyor ama ne fena ki, toprak kokmuyor..
Manzara bile yok..
Ama bugun izlenecek birşey var; kocaman bir karga gagasından büyük topumsu şeyi zarif bir haraketle catının üzerine atıveriyor..
Kargalar da pek cirkin hayvanlar yahu.. Sevmem bile.. İtici geliyorlar bana cok; kırlangıc, saka, bülbül filan olsa tamam da, karga.. baya bildigin siyah ucamsı..
Gagasındaki, bu yagmurda nerden bulduysa buldugu yemi catıya atınca afiyetle gelip önce etrafında bir tur atıyor..
hmm..
Sonra minik minik didikleme başlaması an meselesi..
Bir dik..
Bir dik daha derken..
Ve olan oldu..
Misafir var..
Ondan kalıpca daha minik bir karga, iri olanın yanında yerini aldı bile..
Ne oluyor diye dikkatimi cekmeye başladıgı andır..
İrice olan, yuvarlaya yuvarlaya yemini başka yere dogru itmeye başladı, belli ki ögle yemegine konuk istemiyor..
Minik olan da baya ısrarcı hani arkasında geziniyor öyle..
Hayat ne tuhaf..
Kocaman bir parcan var kücücük bir gagan ve paylaşmak istemiyorsun..
İnsan da böyle sanırım..
Herşeyi oldugu halde, eli gitmiyor sahip olduklarını ikram etmeye..
Gücünü paylaşmaz..
Aklını paylaşmaz..
Hayatını paylaşıma acmaz..
Ne biliyorsun azalıcagını hic anlamam ki..
Oysa, bazen azalıcagını bilsen bile, paylaşmak ikram etmek kuru bir teşekkür icin bile deger..
Gercekten deger..
Gelecegini paylaşmaya cekinen birini tanıyordum..
Sordukca, tıpkı karganın yemini öteledigi gibi ötelerdi gelecegini anlatmamak icin..
Oysa tek derdim, gelecegin de olup olmayacagımı ögrenmekti..
Hepsi buydu..

Hepsi bu olmasına buydu da;dogamın kuşları bile bencilleşmişken insanlarından ne bekliyorsun ki; seninle geleceklerini paylaşsınlar dedim icimden..
Karga cirkin üstelik..
Buruk güldüm, hani o cok yaşanmışlık gibi güler ya insan agır gözlerinden anlarsın buruk oldugunu dudagının kenarında ki tebessümden degil..
Neyse..
İşe dönme vakti geldi diye geciriyordum ki icimden gözlerim hala yemine yaklaştırmayan kargaya dikiliyen, karga geri cekiliverdi yeminin önünden..
Gagasıyla parcaladıgı yemin bir kısmını, minik minik digerlerine dogru itmeye başladı ve sessizce kendi yemine dogru egildi..

Hiştt otur Hülya..
Henüz degil..
Minik olan yemege gömüldügü sırada, kafama dank etti ikisi birden yiyebilsin diye kocaman bir parcayı eşit bölmeye calışıyormuş bunca zamandır..
Karga cirkin hayvandır üstelik..
Oturdugum yerde, kalıverdim öylece..
Rabbim, yarattıgı herşeye merhamet, incelik ve kalp veriyor cok şükür ki..
Utandım bir an..
Herkez, biz degil ki paylaşmaktan korksun..
Üstelik karga cirkin havyandır..
Rabbim, yalvarıyorum sana birgün bile olsa bencillik yaparsam paylaşırken uyar beni, yanımda ol ki; senden degerli hic birsey olmadıgımı hep hatırlayayım..

hLy'..